Ticari Dava ve Arabuluculuk
Alacak ve tazminat taleplerine
ilişkin ticari davalarda arabuluculuğun dava şartı haline gelmesi, ticari dava
kavramının anlamının bilinmesini çok daha gerekli hale getirmiştir.
Bu dava şartını öngören TTK m.
5/A şu şekildedir:
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A-
(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde
ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın
ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce
arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu
görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre
zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
Burada dikkat edilmesi gereken
nokta TTK m. 3 ve 19 kapsamında düzenlenen TİCARİ İŞ kavramı ile, TİCARİ DAVA
kavramının karıştırılmamasıdır. Bir iş ticari nitelikte olsa dahi, o işle
ilgili uyuşmazlık ticari dava kapsamına girMEyebilir.
Ticari dava kavramının sınırları
ise TTK m. 4 kapsamında çizilmiştir.
IV – Ticari davalar, çekişmesiz
yargı işleri ve delilleri (1)
1. Genel olarak (2)
MADDE 4- (1) Her iki tarafın da
ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı
işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin
karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki
962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098
sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile
işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına
ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi
emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545,
ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş
bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini
düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair
mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve
pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel
hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi
kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine
ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk
davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz
yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale,
vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan
istisnadır.
Ticari davalarda arabuluculuğa
zorunlu olarak başvurulması gereklidir. Ancak her ticari dava bu kapsamda
değildir. Öncelikle davanın TTK m. 4 yahut sair mevzuatta ticari uyuşmazlık
olarak belirtilen uyuşmazlıkların kapsamına girdiğini, yani ticari bir dava
olduğunu saptadıktan sonra, davanın konusunun, “bir miktar paranın ödenmesi
olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” olup olmadığı tespit edilmelidir.
Ticari dava olmasına rağmen bir miktar paranın ödenmesi ile ilgili alacak ve
tazminat talebi içermeyen bir uyuşmazlık açısından arabuluculuğa başvurma
zorunluluğu yoktur. Bu yüzden ticari davanın varlığı ile para alacağı ve
bununla ilgili tazminat taleplerinin varlığı da ayrıca araştırılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder